Yorumları: 14
Konuları: 1
Teşekkür Alındı: 10 mesajda 23
Teşekkür Verildi: 56
Kayıt Tarihi: 22-03-2024
Sayın Sabri, merhaba.
Ben yarı kurulu pozisyonu pek benimsemiyorum. Horoz kurulu, emniyet açık duruma şartlandım ve kendimi alıştırdım. Gerçi rüyalarım dışında, silahı kullanma durumum yok ama  Olsun, "İhtiyacım olduğunda olmamasındansa, olsun ama ihtiyacım olmasın"
saygılarımla.
Yorumları: 13
Konuları: 1
Teşekkür Alındı: 11 mesajda 48
Teşekkür Verildi: 74
Kayıt Tarihi: 02-04-2024
04-07-2024, 01:25
(Son Düzenleme: 12-07-2024, 01:14, Düzenleyen: Osmancan3807.)
Ben bir kolluk görevlisi olarak devletimizin bana vermiş olduğu Canik TP9 SF Mete S tabancamı her zaman dolu taşımaya çekindim , sebebi ise emniyet sistemine asla güvenmeyişim oldu. Silahımı boş vaziyette taşırken Allah muhafaza başıma bir şey gelmedi ve silahımı kullanmak zorunda kalmadım ancak bazı olaylarda boş taşımanın da faydasını gördüğüm oldu.
Örneğin bir kavga olayında sadece silahı belimden çıkarıp üst kapağı kurmamla beraber önce kalabalığın yarısı, daha sonra havaya uyarı ateşi açmamla da diğer yarısı dağıldı.
Daha sonra el yapımın büyüklüğünden ve metal gövdeli silah sevgimden ötürü kendime Yavuz 16 Classic model tabancayı aldım ve aktif olarak çalışırken kullanıyorum. Bana göre ateşli silahlar içerisinde en güvenli emniyet sistemine sahip tabancalar Walther P38, Beretta 92 Fs gibi emniyet mandalının iğneyi gizleyip horozu güvenli bir şekilde düşüren tabancalardır.
Artık silahımı tam dolduruşta ve atışa hazır bir şekilde taşımaya korkmuyorum ve silahın emniyet sistemine, kişinin risk durumuna göre kendisine en uygun yöntemi tercih etmesi gerektiğini düşünüyorum
Yorumları: 19
Konuları: 1
Teşekkür Alındı: 18 mesajda 99
Teşekkür Verildi: 20
Kayıt Tarihi: 22-02-2024
Tabancam yok, taşıma gereğim yok, niyetim de yok ama olsaydı kesinlikle çekip tetiğe bastığımda ateş edecek bir silah taşırdım. Ayrıca en önemlisi, olası senaryolara göre yoğun pratik yaparak kendimi hazırlardım. Sebebi başımdan geçen bir olaydır. Anlatayım ama tecrübeli arkadaşlara sıkıcı gelebilir.
1993 senesinde Rusya açıldığı zaman bir montaj işi aldık ve benim gitmem gerekti. Heryer karışık geceleri heryerden silah sesleri geliyor, biraz kaos ortamı var. 50 dolar için adam öldürüyorlar. Ana müteahhitin işçilerinden birini boynundaki altın zinciri almak için boğmuşlar filan. Ermeni şoförüm bir süre sonra bana 'Sen çok geziyorsun, başına iş gelir' diyerek bir gaz tabancası getirdi. 6.35, şarjörlü, markasını hatırlamadığım minik bir tabanca. Taktım kemere, kılıf filan hak getire, gece-gündüz tabanca belimde, gece yatarken yastığın altına koymak için çıkarıyorum sadece. Bir gece otele geldim, kapının önünde 2 kişi yolumu kesti, üstümde deri ceket vardı, soymak için daldılar bana. Bas bas bağırıyorum gelen yok, adamlar sağlı sollu girdiler bana, kapandım, mücadele ediyorum, bu esnada belimdeki silahı nasıl çekip mermiyi nasıl süreceğimi hesaplıyorum. Mermiyi sürerken elimden alırlarsa hiç şansım kalmayacak. Artık son çare yumruktan düşmüş gibi yapıp kendimi yandaki merdivenlerden aşağı attım. Yuvarlanırken tabancayı çekip mermiyi sürdüm. Aşağıda ayağa kalktım, tabancayı arkama sakladım, adamlar merdivenden aşağı hışımla geliyorlar peşimden. Kaldırıp öndeki ayı gibi olana herhalde 1 metre mesafeden sıktım. Bu gazı yiyince dağıldı, kaçmaya başladı. İşte bu noktada eğitim, pratik, tecrübe herneyse ön plana çıkıyor. Ben 2.ci mermiyi sürmeye çalışıyorum, aklım sürmekte kaldı ya, halbuki silah otomatik, mermi zaten namluda çeksem ateşleyecek. Ben 2.ciyi sürme derdinde iken diğer çelimsiz olan arkama geçip kafama elindeki bira şişesini vurmuş. 1 saniye filan ayakta bayıldım herhalde, ne olduğunu anlamadım, her yer karardı. Neyseki yıkılmadım, adrenalin tavan yapmış, dönüp ona da ateş ettim. Gazı yandan aldığı için pek etkilenmedi ama benim hala ayakta olduğumu görünce o da kaçtı. Bir tane de peşinden sıktım. mekanizma geri geldi kaldı. Allah allah bunda 5 mermi vardı, 3 tane attım bitti, neden diye düşünürken aklım başıma geldi koşup otelden içeri girdim. Resepsiyondaki kız beni görünce bağırmaya başladı, kafamdan aşağı kan akıyor, her yerim kan içinde, ben farkında bile değilim. Neyse hastaneye gittik, kafama dikiş attılar. Bu şekilde canımı kurtardım. Ertesi gün şoku atlatıp aklım başıma gelince olayı iyice düşündüm. Sonra olay yerine gidip benim fuzuli sürme işlemleri sırasında yere düşmüş olan patlamamış 2 mermiyi buldum. Yerdeki şişe kırıklarından olayın nasıl gerçekleştiğini anladım. En önemlisi bu kötü tecrübe ile silah nasıl taşınmalı, ve eğitim ne kadar önemli öğrendim.
Saygılar.
Ahmet Özalp
Aşağıdaki 12 kullanıcılar diyor Bu gönderi için ahmetozalp'e teşekkür ederiz:12 kullanıcılar diyor Bu gönderi için ahmetozalp'e teşekkür ederiz.
• al-me (25-12-2024), barisdogan (17-04-2025), Bvrak (25-07-2024), Engin055 (29-09-2024), karabasan (11-07-2024), koca (05-07-2024), Köstenceli35 (06-07-2024), Mehmet06 (06-08-2024), melihaga (13-07-2024), Osmancan3807 (05-07-2024), Sabri (04-07-2024), TA1ILO (07-07-2024)
Yorumları: 14
Konuları: 1
Teşekkür Alındı: 9 mesajda 21
Teşekkür Verildi: 53
Kayıt Tarihi: 11-09-2024
Ben tabancamı nadiren üzerimde taşırım, o da araziye çıktığımda kamp vs gibi gecelemem gereken durumlar olursa, malum kötü niyetli insanı olur vahşi hayvanı olur vs gibi durumlar için tedbir amaçlı. Taşıdığımda da iç ya da dış kılıfta dolu olarak bulunur. Yeterli pratikle boş silahı manipüle edip dolu hale getirmek çok kısa bir kas refleksine dönüşebilir doğru ama bazen 1 sn bile insan hayatında çok önemli olabiliyor. Bu riski almak istemem.
Aşağıdaki 1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için emre tunca'e teşekkür ederiz:1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için emre tunca'e teşekkür ederiz.
• Köstenceli35 (17-09-2024)
Yorumları: 1
Konuları: 0
Teşekkür Alındı: 1 mesajda 3
Teşekkür Verildi: 4
Kayıt Tarihi: 21-03-2024
22-09-2024, 00:55
(Son Düzenleme: 22-09-2024, 14:01, Düzenleyen: Erhan.)
Ben silahın atışa hazır olarak taşınmasından yanayım. Bu nedenle taşıdığım silahın çift hareketli tetik sistemine ve “decocker” yani horoz düşürme sistemine sahip olmasına dikkat edip seçimimi de Beretta 81f modelinden yana yaptım. Çift hareketli tetiğin 8-9 kg civarındaki ağırlığı ve iğne blok emniyeti sayesinde istenmeyen kazalardan kaçınılabileceğini umuyorum. Tabi ki kılıf seçimine de dikkat edilmeli ve silah kesinlikle kılıfta taşınmalıdır.
Yorumları: 41
Konuları: 1
Teşekkür Alındı: 35 mesajda 145
Teşekkür Verildi: 84
Kayıt Tarihi: 18-02-2024
22-09-2024, 20:27
(Son Düzenleme: 22-09-2024, 20:30, Düzenleyen: melihaga.)
(26-04-2024, 20:58)Osman Ortaç yazdı: Benim tercihim horozlu, çift hareketli ve güvenli horoz düşürme mandalına sahip tabancalardır.
Kesinlikle aynı fikirdeyim üstadım.
(26-04-2024, 20:58)Osman Ortaç yazdı: Kurulu kilitli taşımaya da pek sıcak bakmıyorum.
Üstadım bu konuda size katılamıyorum, tek hareketli tabancada, yeterince kas hafızası oluşturarak kurulu kilitli taşıma taraftarıyım, emniyeti açmak mı, horozu kurmak mı?
Bence emniyeti açmak daha pratik bir uygulama…
Yorumları: 49
Konuları: 3
Teşekkür Alındı: 37 mesajda 130
Teşekkür Verildi: 279
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
Aşağıdaki 1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için nutkey'e teşekkür ederiz:1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için nutkey'e teşekkür ederiz.
• Sabri (26-09-2024)
Yorumları: 492
Konuları: 134
Teşekkür Alındı: 473 mesajda 2,857
Teşekkür Verildi: 927
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
12-11-2024, 13:47
(Son Düzenleme: 12-11-2024, 13:48, Düzenleyen: Sabri.)
all4shooters web sitesinden Türkçeleştirerek ve değiştirilerek alıntılanmıştır
"ATIM YATAĞI DOLU" İKİLEMİ
Bazı insanlar yarı otomatik bir tabancayı "Birinci Durum"da – silah dolu, horoz kurulu, emniyet açık – taşımanın tehlikeli olduğunu düşünüyor. Diğerleri ise sözde "İsrail Usulü" – atım yatağı boş ve horoz indirilmiş – taşımanın bireysel savunma durumlarında neredeyse intihar olduğunu düşünüyor. Avantaj ve dezavantajlara bir göz atalım.
Tabanca ile taşımada namluda mermi olmalı mı, olmamalı mı?
Konu bireysel savunmaya gelince, bazı konular gerçekten yıllar geçse de güncelliğini kaybetmiyor. Diyelim ki bir yarı otomatik tabanca taşımayı seçtiniz, yani revolver değil. O zaman klasik bir ikilemle karşı karşıyasınız: "İsrail Usulü" mü yoksa "Birinci Durum" mu?
Öncelikle bu ifadelerin anlamını açıklayalım. Tabanca taşıma “durumları” kodu, silah ve öz savunma atışıyla ilgili hemen hemen her şey gibi, rahmetli albay ve emektar Jeff Cooper tarafından icat edilmiştir: "Durum Dört" namlu boş, şarjör boş, horoz indirilmiş; "Durum Üç" namlu boş, dolu şarjör takılı, horoz indirilmiş; "Durum İki" namluya sürülmüş bir mermi, dolu şarjör takılı, horoz indirilmiş; "Durum Bir" namluya sürülmüş bir mermi, dolu şarjör takılı, horoz kurulu, emniyet açık. Tahmin ettiğiniz gibi, "Durum Sıfır" namluya sürülmüş bir mermi, dolu şarjör takılı, horoz kurulu, emniyet kapalı: ateş etmek üzeresiniz demektir.
Bu esasen hazırlık ve tetikte olma seviyelerinin bir ilerleyişidir.
Durum Bir’de yapmanız gereken tek şey emniyeti açmak (silahınızda emniyet varsa) ve herhangi bir tehdide karşı ateş etmeye hazır olursunuz, oysa "İsrail Usulü" Durum 3 ile aynıdır – ateş etmeden önce sürgüyü çekmeniz gerekir. Basit gibi görünüyor. Ama hangisi daha iyi? Görüşler farklılık gösteriyor.
Bazı insanlar, yalnızca Durum Üç'te, yani namlu boş ve horoz indirilmişken kazara ateşleme tehlikesini en aza indirebileceğinizi düşünmektedir. Bazen dolu bir silahla dolaşmak onları rahat hissettirmez. Ve İsrail ordusunun tabancalarını bu şekilde taşıdığına göre, bunun iyi bir sebebi olmalı diye savunurlar. Diğerleri ise ihtiyaç anında sürgüyü çekmenin 1 ila 1,5 saniye alacağını ve veriler çoğu silahlı çatışmanın 3 saniye veya daha kısa sürede gerçekleştiğini gösterdiğinden, hayatınız tehlikedeyken elinizdeki sürenin yarısını boşa harcamanın iyi bir fikir olmadığını ifade ederler.
Ayrıca, stres altında sürgüyü çekmek daha da tehlikeli olabilir ve kazara ateşlemeye yol açabilir: kendi elinizi ya da masum bir kişiyi vurabilirsiniz.
"İsrail Usulü" Miti
Açık olmak gerekirse, İsrail ordusu bu yöntemi taktiksel bir sebepten veya en verimli yol olarak düşündükleri için kullanmıyor: geçmişte bu yöntemi tercih etmelerinin sebebi, ortalama bir askerin silah eğitimi için her zaman yeterli zamanı olmaması ve çeşitli güvenlik güçlerine çok fazla tabanca modelinin tahsis edilmesiydi. Bu nedenle, bu taşıma seçeneği herkese öğretilebilecek en basit ve en güvenli yöntemdir.
Ancak silahınızı nasıl taşıyacağınıza karar vermeden önce, 1) hangi silahı taşıyacağınızı, 2) ekipmanınızı, 3) eğitim seviyenizi göz önünde bulundurmalısınız.
Taşıdığınız silahla ilgili: Jeff Cooper taşıma "durumlarını" tasarladığında aklındaki silah, manuel emniyete sahip tek hareketli bir yarı otomatik olan Colt 1911 idi. Günümüzde, Glock gibi, namluda mermi ile taşınması tamamen güvenli olan, harici emniyeti olmayan çok daha modern silah modelleri ve sistemleri mevcut. Çift hareketli bir yarı otomatiği de namluda mermi ve horoz indirilmiş şekilde taşıyabilirsiniz; çünkü modern bir çift hareketli tabanca, tetiği kasıtlı olarak çekmediğiniz sürece ateş almaz. (Güvenlik açısından herhangi bir revolver, namluda mermi ile çift hareketli bir yarı otomatik tabanca ile aynıdır, ama kimse bu konuda bir sorun yaşamamıştır...)
Ekipmana gelince, doğru kılıf çok önemlidir. T emel kural, her zaman tetik korkuluğunu ve tetiği örten bir kılıf seçmeniz gerektiğidir; böylece silah tamamen çekilip ateş etmeye hazır hale gelene kadar parmağınız tetiğe değemez. Bu, istenmeyen ateşlemeleri önlemek için temel bir unsurdur.
Her şeyden önce, eğitim almanız şart. Eğer silahlarınızla yeterince vakit harcamazsanız, hiçbir taşıma yöntemi ve hiçbir silah güvenli değildir. Silahlı olmak bir sorumluluktur ve tabancanızın nasıl çalıştığını ve onu doğru şekilde nasıl kullanacağınızı bilme yükümlülüğünüz vardır.
Kaliteli ve verimli bir modern tabancanız, doğru kılıfınız ve bunları kullanmak konusunda eğitiminiz varsa, sizin için en uygun taşıma yöntemini seçebileceksiniz. Ancak tüm bunlardan sonra hâlâ kendi silahınızdan korkuyorsanız ve onu nasıl kullanacağınız konusunda emin değilseniz, hiç taşımamalısınız, çünkü bu hem sizin hem de başkaları için tehlikeli olur.
Fortis Fortuna Adiuvat
Aşağıdaki 11 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz:11 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz.
• al-me (25-12-2024), AliGalip (12-11-2024), blacksea (12-11-2024), celik60 (10-12-2024), ceryanci (07-12-2024), ceycey (12-11-2024), Engin055 (14-11-2024), nutkey (12-11-2024), sentinel (13-11-2024), TA1ILO (12-11-2024), xerror (13-11-2024)
|