ÜÇLÜ KIRMA
#1
Saim Alper Erdem üstad'tan alıntıdır.

ÜÇLÜ KIRMA

Bizden daha çok Batı'da rağbet gören bir yivsiz çeşidi var... Üçlü kırma...

Üç namlulu kırma tüfekler aslında Almanlar'ın "Driling" leriyle öteden beri mevcut... Lakin bunlar bizim ima ettiğimiz manada üç namlunun üçü de yivsiz değil... Biri yivsizse ikisi yivli, ikisi yivliyse biri yivsiz... Öyle yani... Dörtlüsü bile var... "Vierling"diyorlar...
Bunlarda tek tetik çok nadir... İki tetikten biri bir şekilde hem yivliye hem yivsize geçebiliyor

Bu ara revaçta olan üçlülerde namluların tamamı yivsiz... Üstelik bu üçüne de  tek tetikle kumanda ediliyor...

[Resim: u-c-lu-1.webp]

E. bu üçlü kırmalar çok mu yeni... Değil... Taa 1898 yılında meşhur İngiliz "Boss" firması hem tek tetikli hem üç namlulubir tüfek yapmış... Bunda üç namlu aynı planda... Yanyana.

[Resim: u-c-lu-2.webp]

Bu tüfeği yapan usta "John Robertson" istediğini bulana kadar adına dörde yakın patent almış... Sonunda yaptığında karar kılmış. Mekanikleri birbirinden karmaşıkmış bu buluşların.

Aslında tek tetikli çifteler, en iyi yapılanmaya geçen asrın ortalarında "Val. Browning"in bir buluşuyla ulaşmışlar... Bu Val.kişisi, meşhur Amerika'lı Browning'in oglu...

Çift kırma yivsizler o vakitten bu yana almış başını giderken, Amerika'da "Steve M. Johnson" adında bir mucit, aşağıdakipatentte görülen tüfeği 2005 yılında adına tescil ettirmiş... Bu patentin 2024 yılına kadar üretim tekeli var...

https://www.freepatentsonline.com/6935063.pdf

Amerikalı mucit buluşuyla ilgili üretim yapmamış görünürken, 2012 yılında bu kere bizde İstanbul konumlu bir meşhurtüfekçimiz, patent kuruluşumuzda aşağıdaki "Faydalı Model" tescilini yaptırmış...

https://portal.turkpatent.gov.tr/anonim/...tsTpye=all

Faydalı Model tescilleri, hiç bir araştırma gerektirmeden, bir başka kuruluş yahut kişinin itirazı yoksa, başvuru sahibine tescilyapıp tam on yıl üretim koruması veriyor... Bu faydalı modelin tekeli de takribi, yukarıdaki Amerikan patentinden bir kaç sene önce sona eriyor...

Bakıldığında namlu konumlandırılması birbirinin aynı, tetik grupları biraz farklı, bizimkinde üç horoz, iki yay var, tetik hepsinede dayanıyor. Tüfeğin nasıl çalışacağı belli değil. Metinde selektörden bahsediyor, çizimde yok... Amerika'lının patenti deanlaşılır gibi değil, Normalde tetik, takılma dişinin birini iterken diğerlerinin arkasına dayanır ve onu etkilemez. Bunda ne olduğubelirsiz gibi... Her iki buluş da tescil görmüş yani, inceleyenler çalışırlığını bir şekilde kabul etmişler.
Derken...

İtalya'da bir şirket, ardından bir Amerika'lı bizim üreticinin yaptığının aynısını kendi adıyla pazarda satmaya başlıyor.  Belli kiana üretici bizim kuruluş... Ancak dışarıda kendi markasıyla sattığı bir üçlü kırma yok... Artık fasoncular mı mucit Steve ile bağlantıkurup anlaşma yapmış, orası belli değil... Başka bir Amerikan patenti de görülmüyor.  İtalya'da alınmış başka bir patent mi var. Belirsiz... Tüfekçimiz ülkemizde markasıyla satış yapıyor... Mantıken üretilen tüfek çalıştığına göre yapılanması bulunan patent ve faydalı model açıklamalarından değişik olmalı.

Bu üçlü kırma tek tetikli... Aşağıda iki namlu yanyana, üstte bir namlu daha var... Akıllıca bir tasarım... Neden... Çünkü, aşağı iki namlunun dipçiğe uzantısı omuza yaslandığı yerden geçiyor... Yani ateş edildiğinde namlu çok az şahlanacak... Zorda kalır üsttekinin de ateşleme durumu olursa, o zaman şahlanacak.

Tek tetiğin selektörü yok... Aslında bunu yapabilmek de çok zor... Çünkü namlu geçişleri İkili nizamı lastik gibi uzatarak üçlüye çıkarılmış ve seçici bir anahtarın sondan bir atlayarak istenilene alınabilmesi öyle kolay düşünce işi değil... Zaten çok daha kaliteli 1898 yapımı "Boss" bile bunu başaramamış.

Tüfek ilk bakışta çok cazip görünüyor... Öyle ya... En güvenilir yivsiz ne... Çifte... E, al sana bir fazlasıyla daha iyisi...
Ancak, kazın ayağı öyle değil... Tek tetikli çiftelerde istenen namluya geçişi sağlayan selektörler var... Diyelim ki avdayız, tümü topu iki fişeğimiz kalmış, birini attık, bir şekilde namluyu kırıp kontrol gerekti, boş olanı aldık, eh, elimizde fişek de yok... Ne yaparız... Kırılınca tekrar kurulan tüfek  "İlk atışta ateşlenen namludan başlamasın" diye selektörle öteki namluya geçeriz...

E ,bu tüfekte selektör yok... Aynı durumda ne yaparız... Haydi, tüfeği kurar, iki kere boşa tetik düşürür, ateşleme iğnesini dolu namluya alırız... E, her zaman bu rahatlığı bulabilir miyiz... Domuz avında olduğunuzu düşünüverin... Yahut başka bir ahvalde canınızın derdindesiniz... Üç fişeğiniz kalmış, ikisini atmışsınız, bir şekilde tüfeği kırıp bakmışsınız... Ne oldu şimdi... En akıllıcası bütün fişekleri alıp, o hengamede ateşleme sırasını hatırlayabilirseniz, doluyu ilk sıraya koymak... Dahası, aynı durum bol fişekle, açılan namluda dolum yapmayı unutarak da, pekala başımıza gelebilir...

Tüfek güzel, cazip ancak güvenilir ve kullanışlı mı...

Karar size ait...
 Fortis Fortuna Adiuvat
[+] 4 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi