Uzun Mesafe Atıcılığına İlk Adım
#1
Sn.Yavuzhan'ın  18-08-2012  tarihli yazısı:

Uzun Mesafe Atıcılığına İlk Adım:

Yivli tüfek kullanımında belirli bir mesafeyi kat etmiş, uzun mesafe atıcılığında yeni olan yada başlamak isteyenlerin öğrenmesi gereken bazı temel bilgiler vardır.

Bu yazı uzun mesafe atıcılığına gönül vermiş ama imkanları kısıtlı olan üyelerimize atfen hazırlanmıştır.

Öncelikle atıcı, Sn.xlcod3r ve Sn.Lupus’un bıkmadan usanmadan, üzerine basa basa tekrarladığı Mekanik Nişancılığı hakkıyla öğrenmiş, optik nişancılıkta da belirli bir mesafeyi kat etmiş olmalı, ayrıca UMA(uzun mesafe atıcılığı) da kullanacağı ekipmanlara da aşina olmalıdır.
Bu işe gönül verenlerin ilk önce halletmesi gereken konulardan biri GÜVENLİ BİR BİÇİMDE atış yapabileceği mümkünse 1000 metreye kadar düz, engebesiz bir poligon ayarlamak. Dağda bayırda eğilip bükülerek namluyu hedefe doğrultmaya uğraşarak rahat atış yapılmaz. Mesafenin uzun olmasındaki amaç kendinizi geliştirdikçe bir sonraki levelde yer sıkıntısı çekmeden eğitime devam etmek.

Ortalama bir atıcı, tüfeğini 100 yada 200 metre gibi sabit bir mesafeye sıfırlar. Bu mesafenin üzerindeki hedeflere atış yaparken de, atış yaptığı mesafedeki mermi düşümüne göre artı kılı biraz daha üst tutar. UMA olabilmek için artık üst tutmayı bırakacak ve UMA sanatının inceliklerini öğrenmeye başlayacağız.

Yine yapmamız gereken ilk şeylerden biri ilerde kullanacağımız malzemeleri öğrenmek, gözden geçirmek ve eksiklerimizi tamamlamaktır. En pahalı ekipmanlara ihtiyacımız yok, ama işini ciddi yapan firmaların mütevazi ürünlerini başlangıçta tercih edebiliriz. Kaliteli ürünlerin ucuz imitasyonlarından, Çin malı dürbünlerden mutlaka uzak durulmalıdır. Bu işte tecrübe sahibi olmuş büyüklerimizin tavsiyelerini kulağımıza küpe yapmalıyız.

Bilhassa Tüfek dürbünleri Uzun Mesafe Atıcılığının kalbi ve ruhudur. Tamburalı (kuleli) ve güvenilir ayar aralıkları olan kaliteli bir dürbüne ihtiyacımız olacak. Başlangıç seviyesi olarak dürbün için en az 500 $ bütçe ayırmamız gerekebilir.
Çoğu ucuz dürbünler sadece süsten ibarettir ve yaptığınız ayarlamaları net olarak artı kıla yansıtmaz. Eğer böyle bir dürbüne sahipseniz asla tüfeğinize bağlamayın ve yıllık istihkakınızı harcamayın.

Dürbün

Mesafe tahmin yönteminde ve optik düzeltmelerde kullanılan 4 sistem vardır. Mil-Radyan, MOA, IPHY ve Metrik sistem. Mil-Radyan ordu ve polis teşkilatlarında standart olarak kullanılmaktadır. MOA açısal dakikaya ve IPHY 100 yardada 1 inç kuralına (inch per hundered yards) dayanmaktadır. Metrik sistem genelde Avrupa’da tercih edilmektedir.

Hangi sistemi kullandığınız hayati derecede önem arz etmez. Ama iyice özümsediğiniz ve anladığınız bir sistemi kullanmanızda fayda var. Ülkemizde en çok tercih edilen sistemler Mil-Radian ve MOA dır. Mil-Radian sistemi tüm tactical dürbünlerin ürün gamında bulunan bir sistemdir ve çeşitli artı kıllarla beraber sunulmaktadır. Burda dikkat edilmesi gereken husus ise dürbününüzün ayar tamburası ile artikılınızın birbirine uyuşmasıdır. Tamburası Mil-radyan olarak taksimatlı bir dürbünde artikılınız mil-dot ise ölçü birimlerini çevirirken sıkıntı yaşarsınız. Aynı şekilde tamburası MOA olarak ayarlı dürbünde metrik sistem artikıl kullanmakta aynı sorunu beraberinde getirir.
IPHY ayarlı dürbünler şu günlerde pek popular değil. Esasında MOA sistemi de IPHY gibi kullanılıyor çünkü MOA sisteminde 1 moa 100 yardda 1 inch olarak yuvarlanarak kullanılıyor.

Metrik dürbünler çeşitli ölçülerde ayar aralıklarına sahip. 100 metrede 5 mm, 100 metrede 1 cm gibi. Bu sistemde en büyük problem balistik programların olmaması ve avrupadaki eğitmenlerin bile Amerikan metrik sistemi ve Mil-radianı kullanması.

Marka vermek gerekirse 1000$?ın altında bir fiyata Bushnell Tactical, Sightron SIII, Leupold?ın bazı modelleri, Nikon modelleri örnek gösterilebilir.
Ama daha yüksek bir bütçeniz varsa şu modeller çok daha yüksek performans sunar; Leupold MK4, March, US Optics, Nighforce, Zeiss, Schmidt Bender. Ama ne yazık ki bu markalar fiyat olarak oldukça yüksek ve ülkemizde edinilmesi biraz daha zahmetlidir.

Dürbün seçimi başlı başına ayrı bir konu olmakla beraber dikkat edilmesi gereken hususlardan bazılarına değinmek gerekirse; Lens kalitesi yüksek, görüntüsü net, büyütme gücü arttıkça netlik azalmayan, ayar işaretleri net, kolay okunan, klik ayarları kolay hissedilen yanılgıya yer vermeyen şeklinde sıralanabilir. Tabi tüm bu seçenekleri bir dürbünde toplamak isterseniz yukarıdaki listeden 2. Sinde aradığınız bulursunuz. Ucuz yada pahalı dürbün alabilirsiniz ama ne alırsanız alın, uzun mesafe çalışacaksanız dürbününüzde mutlaka parallax ayarı olması lazım.

Dürbün Montajı

Çok çeşitli montaj sistemleri olsa da, taktikal bir dürbün kullandığımda daha montaj aşamasında artikıl hareketini maksimize etmemiz gerekir. Bunu en kolay şekilde picattiny rail ile yapabiliriz. Picattiny rail (kızak) bize dürbün ön lensinde istediğimiz bastırmayı verir.
Ayrıca bilezik de denen montaj halkalarının arasındaki mesafede esneklik sunar. Picattiny Rail in bir diğer faydası da geri tepme esnasında oluşan stresin bir kısmını emerek geri tepmenin doğrudan bileziklerden dürbüne geçmesini önler.
Montaj işleminde kullanılan malzemelerin kalitesi hayati öneme sahiptir. Dürbün ayarı atış istikrarı açısından çok önemli olduğu için dürbün ayarının bozulmasını asla istemeyiz. Bileziklerin (halka) sağlam malzemeden yapılmış olması bağlantı vidaların yeterliliği gibi bir sürü önemli ayrıntı vardır.
Tüfeğiniz ve dürbününüz ne kadar iyi olursa olsun montaj düzgün ve kaliteli ekipmanla yapılmamışsa o sistemden verim alamazsınız. Belki çok ilerde bu işlemi kendiniz yapabilirsiniz ama bu işe yeni başlayanlar mutlaka ehil bir ustaya dürbün montajını yaptırmalıdır. Montaj aşamasında hiç aklımıza dahi gelmeyecek ayrıntılar vardır. Montaj işlemi başlı başına kendine has ekipmanlar gerektirir.
Dürbünün kutusundan çıkan alyanlarla montaj yapmak tam bir hayal ve gaflettir. Bu sebeple saf zihinleri bulandırmamak adına dürbün montajının teorikte nasıl yapılması gerektiğini es geçiyorum.

Mermi seçimi ve Mermiyi Tanımak

Uzun mesafe atıcılığı aslında ülkemizde bireysel olarak uğraşılması ve başarı elde edilmesi çok zor bir daldır. Tüm değişkenler, zincirin halkası gibi birbirine bağlıdır ve bir halka eksik kalırsa başarısızlık kaçınılmazdır.

Ama sizde benim gibi “illa uğraşacağım” diyorsanız buyurun devam edin okumaya. Tüfeğimiz dürbünümüz montajımız tamam. En iyisinden. Ama bu işe uygun fişek MKEK de ne yazık ki yok. Son aldığım GECO marka merminin kutusunda sadece ve sadece çekirdeğin graini yazıyor. Ne mermi yolu tablosu ne balistik katsayı nede bir internet sitesi.

UMA'lığı yapacaksak bir balistik program için en az; namlu çıkış hızı, balistik katsayı ve çekirdek ağırlığını bilmek zorundayız. Ve bu değerleri doğru bilmiyorsak mermi yolu tablomuzda yanlış olur. Bir çok firma gelişi güzel değerler vermektedir.

Mümkünse ilgili ekipmanlarla namlu çıkış hızını çekirdek ağırlığını ölçerek doğrulamak gerekir. Hadi bunlarda tamam, tüm ateşli silahlarda başarılı bir atıcı olmanın yolu bol Pratik yapmaktan geçtiği için yılda 200 mermi ile bol bol pratik yapamıyoruz ne yazık ki.

Neyse. Şimdi Türkiye’de değil de Amerika da yaşadığımızı farz ederek yazımız devam edelim.
Uzun mesafe atışında başarı, mühimmat ayağında kaliteli fişek kullanmaktan geçer. Amerika’da da yaşasanız hazır fabrika doluları ile atış yapmak epey bir pahalıya gelir. Bu yüzden ustalaşmış atıcılar tarafından kabul gören prensip kendi merminizi kendinizin doldurmasıdır. Bu hem ucuz bir yöntem hem de keskinlik bakımından, mühimmatınız tanıma bakımından daha iyi bir yöntemdir.

Elle doldurulan mühimmatta namlu çıkış hızında en düşük hata payını elde edersiniz. Buda size en düşük dikey dağılımı verir ki UMA bu çok önemlidir. Gerçi fabrika dolularında da çok iyi markalar var. Ama bu işin felsefesi elle doldurmayı öğütlüyor.

Ülkemizde elle doldurma yapma yasak olduğu gibi ithalat yasağı da olduğu için zaten mümkün değil. En azından bizim gibi kanuna saygılı insanlar için.
MKE’ye bağımlı olduğumuza göre en iyisi bir kronograf edinmek ve ortalama namlu çıkış hızını alarak mermi yolu tablomuzu buna göre hazırlamak yada balistik programa bu veriyi girmek.

Tüfeği Sıfırlama

Hangi mesafede olursa olsun, sıfırlama yapılırken maksimum özeni göstermek lazım gelir. Sıfırlamaya başlarken temiz namluyla başlamayın. Bir kaç mermi atılmış olmasına dikkat edin. Çünkü temiz namlu görece daha kirli namluya göre biraz daha farklı dağılım gösterebilir. Her daim temiz namlu ile atış yapmayacağımız içinde bu şekilde sıfırlama yapmak hata payımızı biraz daha düşürür.
Buna karşı çıkanlarda olabilir. Ama yaygın kanı bu yönde. Benchrest atıcıları temiz namluyla sıfırlama yaptıkları gibi, atışlarında da yanlarında harbi takımı bulundurarak maksimum 3-5 atışta bir namludan harbi geçirmek sureti ile namlularını her daim temiz tutarlar. Temiz namluyla sıfırlama yapacaksak, yanımızda sürekli harbi gezdirmeliyiz.

Sıfırlama yaparken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da atışa soğuk namlu ile başlamak ve atışlar arasında namlunun soğuması için gereken zaman kadar beklemek. Sıcak namlu ve soğuk namlu arasında bariz bir dağılım farkı olduğunu zaten zamanla göreceksiniz.
Parallax ayarının düzgün bir şekilde yapıldığından emin olunmalı ve varsa bir atış sehpasında sıfırlama yapmalısınız.

Kişiden kişiye değişkenlik göstermekle beraber, önce namlunun içinden bakarak namlu ve artikılı aynı noktaya getirmeye çalışın. Bu mermi israfını azaltır. Sonrasında 5 atışlık bir grup oluşturun ve bu grubun merkezine artıkılı getirin. Bunu dürbünün içinden bakarak da yapabilirsiniz, hesaplamalara hakimseniz matematiksel olarak ta yapabilirsiniz. 2 moa aşağı 1 moa sola gibi.
Bu şekilde sıfırlamanızı bitirdikten sonra farklı bir günde farklı ortamda sıfırlamanızın sağlamasını yapınız.

Balistik programlar Artık sahaya çıktık ve atışa hazırız. Eskiden artıkılı üst tutarak biraz daha uzak hedefleri vuruyorduk. Son zamanlarda öğrendiğimiz mermi yolu tablosu, vuruş noktası, Mil ve Moa gibi terimleri ve hesaplamaları kullanarak dürbüne gerekli düzeltmeleri vermek suretiyle hedefleri vuracak ve bu konuda kendimiz geliştireceğiz.

Teknolojiyi ne kadar seversek sevelim yine de teknoloji olmadan önce insanlar bu işi nasıl yapıyorsa, bizde kullanmasak dahi klasik usul ve yöntemleri bilmeliyiz. Mantığını kavrayamadığımız işte başarılı olamayız.

Online Balisitk programlar evde zaman geçirmek ve mermi yolunu öğrenmek tanımak adına çok faydalı programlardır. Çıktı almak suretiyle yanımızda taşıyarak da sahada pratiklik sağlar ve yanlış hesaplamaların önüne geçebilir.
Evde aldığımız çıktıda girilen atmosferik şartlar sahada muhtemelen aynı olmayacaktır. Uzun mesafe atışlarında atmosferik şartlar hayati önem taşıdığı için anlık olarak doğru verileri girmemiz çok önemlidir.

Teknolojinin gelişmesi ile küçülen bilgisayarlar ve gelişen akıllı telefonlar sayesinde balistik programımızı cebimizde taşıyabiliyoruz artık. Windows tabanlı PDA lar kullanabileceğimiz gibi, İphone, ve android işlemcili akıllı telefonlarda kullanabiliriz.

Bu programların doğru değerleri hesaplaması için girdiğimiz verilerin doğru olması gerekir. Mühimmatın önemi burada bir kez daha ön plana çıkıyor. Atmosferik şartları da iyi ölçüp analiz etmeliyiz. Rakım, sıcaklık, nem, rüzgar. Bu dört değişkeni ölçebilmek içinde bir alete ihtiyacımız olacak. Kestrel’in cep hava ölçüm cihazları en çok tercih edilen markalardan biridir.

Muhtelif malzeme ve ekipmanlar

Tabi bu iş silah, dürbün, mermi ile bitmiyor. Bazısı yukarıdaki paragraflarda da geçen daha bir çok ekipmana ihtiyaç duyacağız. Ne yazık ki cebimizde paramız olduğu sürece alacak bir şeyler hep olacaktır. Şu an aklıma gelen temel ihtiyaçları sıralamak gerekirse;
Başlangıç için en az 600 yardalık bir mesafe ölçer olmazsa olmazdır. Her ne kadar mil-dot yardımı ile mesafemizi tespit edebilsek de poligon dışındaki doğal atış alanlarında bu cihaza mutlaka ihtiyaç duyarız.

Tüfeğimize uygun bir bipod (çatal ayak) mutlaka edinin. Her zaman sehpada atış imkanı olmaz. Yerde yatarak atışlarda en sabit atış şekli bipod iledir. Bu yüzden mutlaka alınacaklar listesinde bence olmalıdır.

Kulaklık ve gözlük istenmeyen kaboom olaylarında tek emniyet subabımız. Bu ikili zaten her ateşli silahın olmazsa olmaz partneridir ama yine de hatırlatmak istedim.

Sağlam ve dengeli bir atış platformu. Bu sağlam imal edilmiş bir atış sehpası da olabilir, kendi imal ettiğiniz tüfeği sabit tutan herhangi bir zihni sinir projesi de olabilir. Ama atış esnasında tüfeğin sabit (steady) olması şarttır.

Hava ölçüm cihazı. Rüzgar, ısı, nem gibi atmosferik faktörleri ölçmek için Kestrelin kullanışlı bir modeli.

Ve tabi ki mümkünse kaliteli optiklere sahip Spotting Scope. Yani yüksek yakınlaştırma gücüne sahip gözetleme dürbünü. Yaptığımız atışların hedef üzerinde dağılımını görmek için bir teleskopa ihtiyacınız olacak. Ama tüfek dürbününüzün zoom gücü yüksek ve netliği de berraksa tüfeğinizden de hedefi izleyebilirsiniz. Ama bu işle uğraşacaksanız eninde sonunda bir spotting scope alacaksınız.

Bu yazının hazırlanmasında çeşitli internet sitelerinden faydalanılmıştır. Eleştiriye ve geliştirilmeye açık bir yazıdır. Lütfen yanlış olduğunu düşündüğünüz yerleri belirterek düzeltiniz ki İnsanımız yanlış bilgi sahibi olmasın.

Bayram Tatili nedeniyle paylaşımların azalacağını düşündüğüm için, forum üyelerimiz bayramda okusun diye biraz acele ettim. Bayram şekeri niyetine. 

Sn.Xlcod3r inşallah eddite edecek daha sonra.

Hepinizin Bayramını tek tek kutlarım.

Saygılar.

Sn.Harun'un 19-08-2012 tarihli mesajı:

Ben özetle dürbün montajını anlatayım:

Dürbünü ayakla ya da kızak+ayakla monte edebilirsiniz. Kızak+ayak kullanmak her zaman için kullanıcıya esneklik sağlamaktadır. Temel mantık olarak, dürbünü dürbün ayağına sabitlemek ve mümkünse bu ikiliyi hiç ayırmamak en doğrusudur. Kızak sabit olarak silaha monte edildikten sonra, farklı optikleri kullanmak mümkün olabilecektir.

Kızak montajı tamamen bir silahçı işi olduğu için bu konuya burada değinmek uygun olmayacaktır. Fakat kızağın silahın ekseniyle tam paralel olması gerektiğini ve bunu sağlamak için her türlü gayretin gösterilmesinin gerektiğini vurgulamaya gerek yok sanırım. Ben bu işi garantiye alıp, fabrika çıkışı kızaklı bir tüfeğin tercih edilmesinden yanayım.

Kızak ve dürbün ayaklarının son derece hassas işlenmiş olması gerekir. Bunun da ötesinde, kızak ve bağlamalardaki malzemelerin iyi kalite çelik veya yüksek evsavflı alaşımlardan üretilmiş olması çok önemlidir. Bunların birbirlerine tam uyumlu ve boşluksuz olması gereklidir. Kızak ve bağlama, atış yapmaya başladıktan sonra (sanayi ağzıyla) çalışıp işlemeyecek yani, malzeme birbirini yıpratıp boşluk yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Yoksa bu ve bundan sonra yapacağınız işlemler, tüfeğe ve dürbüne akıttığınız paralar heba olur.

Dürbünün, dürbün ayağına (dürbün bağlaması ya da dürbün bileziğine) montajını anlatmaya çalışayım:
Öncelikle satın aldığınız dürbünün gövdesinin blok metalden yekpare işlenmiş olması önemlidir. Ucuz dürbünler tabaka metalden işlenir veya parçalı yapılabilir. Bu durumda dürbün gövdesi tam yuvarlak işlenmiş olmayabilir ve ayaklarla uyumsuzluk gösterir. Aynı şekilde dürbün ayaklarını da mümkün olan en iyi kalite olması önemlidir. Yan sanayi, no name ayak kesinlikle tavsiye etmem.

Dürbün ayaklarınız yekpare ise işiniz daha kolaydır. Eğer iki parçalı ayak kullanıyorsanız hizalamanın düzgün olduğundan emin olmanız gerekecektir. Dürbün ayaklarının alt ve üst parçalarını ayırın. Alt parçaları tüfeğe monte edin. Eğer kızak kullanıyorsanız alt parçayı/parçaları kızağa takıp sabitleyin. Daha sonra dürbün ayaklarının iç kısmına mavi montaj boyası sürün. Dürbünü ayak takımına tam ortalayarak yerleştirin ve üst parçaları yerleştirip vidalarını sıkın. Bu işlemi yapmamızın amacı ayakların tesviyeye ihtiyacı olup olmadığını anlamaktır. Eğer ayakların dürbün gövdesine tam oturmadığı (vurduğu) yer varsa montaj boyasındaki bozulmadan ve dürbün gövdesi üzerinde bıraktığı izden bunu tespit edebilirsiniz. Böyle bir vuruntu varsa, ilgili yerleri ince zımpara ile tesviye ederek ayakların dürbün gövdesine tam oturmasını sağlayın. Bu işlemi sonuçtan emin olana kadar birkaç kez yapabilirsiniz. Her seferde ve işlem sonunda montaj boyasını tinerle çıkartın. Eğer aynı markanın dürbün, bağlama ve kızağını kullanıyorsanız, böyle bir işleme ihtiyacınız olmayacaktır. 

Dürbün-ayak uyumunun tam olduğuna inandığınızda dürbünü ayaklara yapıştıracaksınız. Yapıştırma işlemi için Loctite (veya benzeri markanın) ısıyla açılan yapıştırıcısını kullanın. Bu yapıştırıcılar kuruduktan sonra sadece ısı tabancası ile 80ºC üzeri ısı uygulayarak açılırlar. Amacınız dürbünü ayaklardan ayırmamak olsa da zaman içerisinde böyle bir ihtiyaç doğabilir. Yapıştırma işlemi dürbünün ayaktan oynamayacağının ve sıfırlamanızın bu nedenle bozulmayacağının bir çeşit garantisi gibidir.

Yapıştırma işlemi ile kaba dürbün sıfırlaması birlikte yapılır. Bu kaba sıfırlama için bir kalimatöre ihtiyaç vardır. Kalimatör basitçe namlu ucuna takılan yarım dürbün gibi bir optik gereçtir. Kalimatörün bir ucunda namlu içine girecek şekilde çubuk vardır. Namlu kalibresine uygun namlu içi bilezikleri vardır (boresight benzeri). Çubuğu namlu içine soktuğunuzda, kalimatör dürbününüze bakar konumda olur. Dürbününüzün artikılı ile kalimatördeki artikılı kesiştererek dürbünün montaj sıfırlamasını yaparsınız. Bu işlem için kalimatörü tüfeğe montajlayıp, daha sonra dürbünü ayağa yapıştıracak Loctite uygulayıp vidaları hafifçe sıkmanız gerekir. Henüz yapıştırıcı kurumamışken, dürbünü hafif sağ-sol, yukarı-aşağı tıklayarak kalimatör ile sıfırlayıp ayak vidalarını tam sıkarsınız. Ayakların vidaları (genellikle alyandır) en çok 68 in-lbs / 78 cm-kg kuvvetle sıkılmalıdır. Vidaları bozmak istemeyenlerin bu iş için kalibreli tork anahtarı almalarını tavsiye ederim. Böylece dürbünün montajı ve montaj sıfırlaması yapılmış olur.

Eğer eğimsiz ayak (sıfır MOA) kullanıyorsanız, işlemi yaparken dürbün artikılının fabrika sıfır noktasında olması lazımdır. Ancak eğimli ayak kullanıyorsanız, artikılı eğim değeri kadar kaldırıp, o şekilde sıfırlamanız gerekiyor. Şöyle açıklayayım:
Diyelim ki kızağınızda 20 MOA ve bağlamanızda 20 MOA olarak toplam 40 MOA eğim var (ben bu hikayeyi bir yerden hatırlıyorum ama...   ) Dürbünü kalimatör ile ayarlamadan önce, artikılı 40 MOA'ya karşılık gelecek kadar kaldırırsınız. Yani dürbününüzde her klik (tık) 0.25 MOA ise, 160 tık yukarı alırsınız. Böylece kızak ve bağlamadaki eğim nedeniyle 40 MOA aşağı bakan dürbünün artikılı 40 MOA yukarı alınmış ve tam düzlemine gelmiştir. Ve bu durumda (mesela 32x NF   ) ±65 MOA'lık dürbününüzün artikılının hareket alanı değişmiştir: Artık artikılı "sıfır" noktasına getirdiğinizde; artikıl yukarı 25 MOA, aşağı 105 MOA'lık hareket alanına sahiptir. Vee böylece, kullansanız da kullanmasanız da, çoook uzun menzillere atış için 105 MOA'lık bir bastırma imkanınıza sahipsiniz. Bu ihtiyaç düşük zoomlu dürbünlerdeki artikılın hareket siasının (örneğin 15x NF için ±110 MOA) genişliği nedeniyle gereksiz olabilir ama yüksek zoomlu dürbünlerde bu yönde ihtiyaçlar olabilmektedir. Umarım bu sefer meramımı anlatabildim...

Ve şimdi atışlı hassas sıfırlama zamanı gelmiştir. Buyurun poligona.

Alet olmadan ruzgari okuyabilmek icin Beaufort Rüzgâr Şiddeti Skalasından da bahsetmek gerek.

Wikipedia'dan alintidir:

Sir Kaptan Francis Beaufort tarafından bulunmuş olan ve gemicilikte rüzgâr ve deniz durumunu görsel müşahedelere göre belirlemeye çalışan skaladır. Bofor skalası diye okunur.
Skala rüzgâr hızını ölçebilen mekanik anemometrelerin geliştirilmesiyle birlikte önemini yitirmesine rağmen hava tahminciler ve gemiciler tarafından hâlâ bilinmekte ve deniz raporlarında kullanılmaktadır.
Rüzgârların şiddeti, Beaufort ölçeğinden yararlanılarak tahmin edilir. Bu ölçeği İngiliz Amiral Sir Francis Beaufort (1774-1857) savaş gemilerinde kullanılması amacıyla geliştirmiştir. Son yıllarda olağanüstü derecede güçlü rüzgârlar da tabloya alınmış ve bunlar 13'ten 17'ye kadar numaralandırılmıştır. Bu ölçekteki Beaufort sayısı ve ortalama rüzgâr hızı uluslararası değerlerdir; ama rüzgârların adı ve tanımlanan belirtileri ülkeden ülkeye değişebilir.
Hareket halindeki bir hava kütlesi, yere sürtündüğü yerlerde yavaşlar ve bu nedenle yüzeye yakın kesimlerde rüzgâr daha yavaş eser. Rüzgârın hızı yerden 10 metre yüksekte ölçülür. Denizin yüzeyi yere oranla daha düzgün olduğundan, denizlerin üzerinde rüzgâr hızı karalardaki gibi yüksekliğe bağlı olarak hızla artmaz. Rüzgâr hızının yükseklikle birlikte artması, yerden yaklaşık 500 metre yükseğe kadar sürer.
Beaufort Rüzgâr skalası
No. Adlandırma Karadaki durum
1 Sakin Dumanlar dikine yükselir.
2 Hafif Rüzgâr Dumanlar meyilli yükselir.
3 Latif Rüzgâr Rüzgâr yüzde hissedilir, yapraklar sallanır ve hışıldar.
4 Mutedil Rüzgâr Yapraklar ve bayraklar devamlı sallanır. Su yüzeylerinde kırışıklık olur.
5 Fırışka Rüzgâr Yapraklı küçük dallar sallanır. Bayraklar düz durur. Durgun sularda dalgalar. Rüzgâr yürüyen insanları rahatsız eder.
6 Kuvvetli Rüzgâr Büyük dallar sallanır. Telgraf telleri ve saçaklar ses verir. Sularda köpüklü dalgalar belirir. Şemsiyeler güç kullanılır.
7 Mutedil Fırtına Bütün ağaçlar sallanır. Rüzgâra karşı güçlükle yürünür.
8 Fırtına Ağaçların ince dalları kırılır. Rüzgâra karşı yürümek imkânsızlaşır.
9 Kuvvetli Fırtına Bazı binalarda hasarlar olur. Baca kapakları sökülür, kiremitler uçar.
10 Büyük Fırtına Ağaçları köklerinden söker, binalarda büyük hasar oluşur.
11 Bora Yaptığı hasar çok geniştir. Karada pek rastlanmaz. Ardından bereketli yağmurlar getirir.
12 Kasırga Büyük ve müthiş tahribat yapar. Daha çok ekvatoral bölgelerde rastlanır.

Sahaya dikeceğiniz bir bayrak rüzgar hızı ve yönünü tahmin etmenizde büyük kolaylık sağlayacaktır:

[Resim: 100.jpg]

Ayrıca uzun mesafe atıcıları dürbünden görünen Serap (Mirage) sayesinde de rüzgar hızını okuyabilmelidirler. Bunun için de aşağıdaki şemayı kullanabilirsiniz.

[Resim: Fig3-21.gif]

Sn.Musketeer’in 26.10.2012 tarihli mesajı:

Sayin uyeler;
Bu guzel konuya ben de kendi tufegimle yaptigim sifirlama calismalarini paylasarak katkida bulunmak isterim. Sifirlama calismalarina baslamadan once en az sayida mermi kullanmak icin 25 metrede bore sighter kullanarak tufegimizi sifirlayabiliriz. Bore sighter tufegimizin kalibresine uygun, mermi yatagina yerlestiren ve ucundan lazer cikarak merminin gidecegi yer hakkinda bize tahmini bir gorus veren cihazdir. Benim kullandigim 5.56mm'lik bir bore sighter:


[Resim: a.jpg] 

Bununla durbunumuzu ayarladiktan sonra 25 yards'da 3 mermi atariz. Bu uc merminin dagilimina gore gerekiyorsa durbunumuzun ustundeki dugmeler vasitasiyla yatay ve dikey duzlemi ayarlariz. Bu dugmelerin her kligi belli bir mesafede belli bir hedef sapmasina tekbul eder. Ornegin benim tufegimde 100 yards icin bir klik 1/4 inch lik (yaklasik yarim santim) bir sapmaya tekabul eder. Bu da su demektir. Uc mermimizin orta noktasini bulur, bunun nisan aldigimiz hedefin en orta noktasina gore orantilariz. Ornegin diyelim ki 100 yards'da gruplamamizin orta noktsi hedefin 4 inch altinda ve 2 inch solunda. Benim bu durumda 4 inch icin yukseklik butonunu yaklasik 16 kliklik (16x0.25 =4inch) yukari yonune cevirmem gerekir. Ayni sekilde sag yonune dogru 8 klik cevirmem gerekir. Bu sekilde ayarlamami yaparak orta noktamin hedefin alabildigine yakinina getirmeye calisiriz. Orta noktasi disindaki sapmalar atis teknigi ile ilgili sapmalar kabul edilir. Simdi kendi yaptigim atislarla konuyu daha iyi aciklamak istiyorum:
Ornegin bakin en yukaridaki 4 atis (diger kalibre atislari lutfen dikkate almayin) 25 yards'a gore sifirlanmis tufegin 100 yards'da hedef sapmasidir. Mesafe geregi mermi yukselise gecmis ve bu mesafe icin ayri sifirlama yapmamiz gerekmekte. Hedefimizle gruplandirmiz arasindaki yukseklik farki 9 inch. Daha sonraki adimimizda 9x4 36 tikla ilk gruplandirmamiza geciyoruz. Bu ayarla yapilan ilk 100 yards gruplandirmamizda (hedefin sag tarafindaki ilk grup) baktigimizda hedef sapmasinin 2 inch asagi ve bir inch saga dogru oldugunu goruyoruz. Sanirim asagi dogru tiklari fazla kacirmisiz   Daha sonra 8 tik yukari ve 4 tik sola ayari yapiyoruz. Bu sekilde yapilan ikinci gruplandirmamiza baktigimizda artik yukseklik ayarinin tamam oldugunu goruyoruz. yanliz sola dogru ayar fazla kacmis bu da 2 inchlik sol sapma yaratmis. Hemen goz karari biraz saga klik (normalde 8 ama ben 5-6 civari yaptim) yapiyoruz. Ve son grubumuza baktigimizda orta noktalari tam hedefin merkezine denk geliyor. Yatay ve dusey duzlem ayarimiz basariyla tamamlanmistir. En asagi ve en yukaridaki mermi arasinda 3-3.5 inch fark vsr. Eh bu da benim seviyemde bir atici ve oturarak yapilan bir atis icin fena sayilmaz heralde. Simdi bu ayarlari bozmadan 200 yards'a geciyoruz. Tufek uzerinde yaptigim tek degisiklik 100 yards mesafe ayarini 200 yards a getirmek. Onda da soyle bir gruplandirma ortaya cikiyor
Kullanilan hedef 12 inch (yaklasik 30cm) capinda bir dairedir. Toplam 8 mermi kullanildi. 3 mermi biraz alakasiz olmus, nefes ayariyla ilgili olsa gerek. Onun disinda gruplandirma (benim seviyemde bir uzak mesafe aticisi icin) fena sayilmaz. 2 inchlik bir hedef sapmasi soz konusu. Yukarida anlatilan prosedurun aynisi burada da kullanilarak, hedefe daha da yakinlasma saglanabilirdi. Ama hava karardigi icin acik hava poligonunu terk etmek zorunda kaldim
[+] 4 kullanıcılar diyor Bu gönderi için ceycey'e teşekkür ederiz.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi