Yorumları: 509
Konuları: 136
Teşekkür Alındı: 487 mesajda 2,979
Teşekkür Verildi: 988
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
24-03-2024, 19:05
(Son Düzenleme: 24-03-2024, 19:09, Düzenleyen: Sabri.)
XV. yüzyıl ile XVIII. Yüzyıl arasında arkebüz tüfeklerinden sonra ortaya çıkan misket (musket) tüfekleri kullanıldı:
Uzun yıllar ağızdan dolma bu tüfekler uzun mesafede isabetsizlikleri ile bilinmekteydi. Attıkları gülle tarzındaki kurşunların bu isabetsizliklerinin nedeni Alman fizikçi Gustav Magnus tarafından 1852 yılında ortaya kondu. Küre tarzındaki cisimler fırlatıldıklarında kendi etrafında dönerken etrafındaki haya akımlarının dönme tarafında sıkışması sonucu bu tarafa doğu bir çekme gücü oluşmasına sebep oluyor, bir süre doğru gittikten sonra bir yöne doğru aniden yön değiştirmeye sebep oluyordu:
Günümüzde topla oynanan futbol, golf, tenis, ping pong, badminton gibi bütün oyunlarda Magnus etkisinin kullanımı hep görüyoruz. Tapa içinde atılsa bile hala Magnus etkisinden kaçınmak mümkün değil. Yakın mesafede misket atışları güçlü ve etkili olsa bile uzun mesafede güllenin nereye gideceğini kestirmek zor.
Değerli arkadaşım Sn Tonyukuk Bilge yaptığı çalışmalarda bunu göstermişti. Aşağıdaki videosunda 91 metre gülle atışında Magnus etkisini izleyebilirsiniz.
Magnus etkisi sadece gülle türü tek kurşunlara özgü değildir. Kendi etrafında dönen jiroskobik denge sağlayan diğer mermilerde de görülebilen bir durumdur.
Bu durumu aşmak için Wilhelm Brenneke 1898 yılında kaval namlulu tüfekler için kendi adıyla anılan Brenneke kurşununu icat etti. Brenneke üzerinde kanatçıkları olan solid bir kurşun ve buna ekli ateşlemeden sonra bitişik kalan plastik, keçe veya mantar tapadan yapılıdır.
Bu tapa hem bir gaz tamponu hem de sürüklenme stabilitesi sağlayan bir yapıdadır. Ağırlık merkezi önde oluşu nedeniyle badminton topu gibi hareket eder.
1931 yılında Karl Foster kaval namlulu tüfeler için bir tek kurşun icat etti. Üzerinde yine kanatçıkları olan, arkasında derin bir oyuk olan, ağırlık merkezinin önde olduğu dikiş yüzüğü gibi bu tek kurşun da tıpkı badminton topu gibi bir sürüklenme dengesi sağlıyordu. Bu yapısı ile 70 metreye kadar dengeli bir seyir gösteriyordu
Her iki tek kurşundaki kanatçıklar namluya iyi oturmayı, belirli orana kadar şoklar içerisisinden ezilerek geçişi mümkün kılıyordu.
Brenneke ve Foster tipi tek kurşunlar Sürüklenme dengesi ile hareket ederler. Pelet stabilitesi ve Slug stabilitesinin aynı fenomenin farklı formları olduğunu anlamak önemlidir. Tipik Diabolo (waisted) peletler öncelikle, ağırlık merkezinin (CG) arkasında bulunan açılmış eteğin sürüklenmesinden kaynaklanan basınç merkezinden (CP) stabilite alırlar. Bu, onları bir dart, OK veya Badminton topu davranışı gibi uçuşta doğal olarak kararlı hale getirir.
İşte bunun nasıl gerçekleştiğine dair bir grafik gösterimi:
Pelet düz hareket etmiyorsa, bir tarafta diğer taraftan daha fazla basınç veya sürüklenme vardır (soldaki resim) ve CP (basınç merkezi) merkezden kayıktır, bu da CG (ağırlık merkezi) üzerinde bir tork veya büküm momentine neden olur.
CP doğrudan CG arkasında (sağdaki resim) ve pelet düz seyahat edene kadar pelet daha az yaw eğiliminde olacaktır. Buna “Shuttlecock Stabilite” denir ve pelet genellikle “Drag Stabilize” olarak adlandırılır. Bu kesinlikle doğru değildir, pelette “etek Stabilizasyonu” vardır, ama etkisi aynıdır.
Yivsiz tek kurşunların ayni namlu çıkış hızında atıldıklarında başka faktörler olmasa teorik olarak hep aynı noktayı vurması gerektiğini bu blogdaki bir başka yazımızda ifade etmiştik:
Yivsiz tek kurşunların tutarsızlığı
Bu yazımızda gerek namlu salınımı, gerekse transsonik etkileşimin nişan noktası (POA) ile Vuruş noktası (POI) arasında fark yarattığını aktarmıştık.
Bunların dışındaki bir durum kurşunun namluya tam oturmaması, tapa tarafından asimetrik olarak ittirilmesi durumudur:
Amerikan patent dairesinin 4587905 no.lu patent başvurusunda bu durum dile getirilmiş, kurşunun namluyu alfa açısı kadar bir sapmayla çıkacağını öngörmüştür. YouTube da Tonyukuk Bilge adıyla yayın yapan Tevfik gün arkadaşımın arşivinden aldığım sağdaki resim, hedeften toplanan bir Brenneke kurşundaki bu asimetrik ezilmeyi göstermektedir.
Benim atışlarımdaki bir hedef görünümünü paylaşıyorum:
Ortadaki üst üste düzgün desenli dik gelmiş üç delik Brennekenin sadece namlu çıkış hızı farkına bağlı dizilimini gösteriyor. Oysaki soldaki iki delikte asimetrik gelişin kurşunla birleşik tapa izleri seçiliyor. Bunun kurşun namludayken tapanın ittirmesi esnasında yukarıda açıkladığım alfa açısı nedeniyle oluştuğunu düşünüyorum. Bunu engellemenin yolu, tapası ile bütünleşik seyreden tek kurşunlarda kurşunun namluya tam oturması ve asimetrik bükülmeyecek tapa tasarımıdır.
Transsonik bölgeye girişte olan sapmalar bu bölgedeki sıçrayıcı hareketlere bağlı sapma nedeniyle biraz daha farklı konuma yerleşiyor:
Tonyukuk bilge Transsonik etkilenme videosu
Taofledermaus transsonik etkilenme videosu
Yivsiz tek kurşunların etkili menzili 100 metre içinde transsonik bölgeden etkilenmemenin yolu namlu çıkış hızını 1600 fps (487 m/s) üzerinde bir hızda sağlamaktır. BC si 0,107 olan Foster slug, BC si 0,086 olan Brenneke, BC si 0,047 olan gülleden daha iyi sonuç verecektir.
Fortis Fortuna Adiuvat
Yorumları: 509
Konuları: 136
Teşekkür Alındı: 487 mesajda 2,979
Teşekkür Verildi: 988
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
18-04-2024, 20:29
(Son Düzenleme: 11-05-2025, 20:58, Düzenleyen: Sabri.)
Aerodinami hareket eden katı kütlelerin, havayla etkileşimlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Aerodinamik sözcüğü Yunanca’dan gelmiş olup havanın hareketi inceler. Modern aerodinamik 18. Yüzyılda dayanmaktadır fakat aerodinamik kuvvetler insanlar tarafından tekneler ve rüzgâr değirmenleri için binlerce yıl konuşulmuştur ve bunun hakkındaki görüntüler ve hikayeler tarihe kaydedilmiştir. Her ne kadar Newton, Bernoulli ve Fuller gibi bilim adamları akışkanlar ile ilgili prensipleri ortaya koysalar da aerodinamik Wright kardeşler tarafından ilk uçağın uçurulması ile daha detaylı bir şekilde incelemeye başlandı.
Uçaklar sürat kazanıp ses hızını geçmeye başlayınca ses hızında oluşan olaylar gündeme geldi. Ses hızından büyük hızlarda havanın sıkıştırılabilirliği ile ilgili sorunlarla karşılaşmaya başladılar. Bu şartlar altında hava akımlarındaki farklılıklar uçak kontrol sorunları nedeniyle şok dalgalarının artması sürüklenme ve aeroelastik çarpıntı nedeniyle yapısal tehlikelere yol açtı. Ernst Mach tarafından ses hızı Mach olarak belirlendi. Von Karman ve Dryden ses geçiş bölgesini “transsonik” olarak isimlendirirler. Ses altı hızlar subsonik ses üstü hızlar süpersonik olarak nitelendirildi.
Mermiler de hava içinde aerodinamik kurallar içinde ilerliyor. Ses üstü hızlarda seyreden mermi yavaşlarken ses hızına düştüğünde aniden sürüklenme katsayısının düşmesi sorunlara neden oluyor. Ben “Transsonik” kavramını eski forumda “Ardenne” takma adı ile yazan bir meslektaşımdan öğrenmiştim. Uzun mesafe yivli atıcıları için ses geçişi önemli bir olay.
Sesüstü hızda namludan çıkan mermi şiddetli ve artan bir hava direnci ile karşılaşarak yavaşlamaya başlıyor, şekilde izleyeceğiniz gibi mermi hızı, ses hızına gelince aniden sürüklenme katsayısında (Drag) bir azalma oluyor, sürüklenme katsayısı süratle düşerken ses altı hıza ulaşınca hafif bir şekilde artış gösteriyor. İşte Mach 1.1 ile 0.8 hızları arasındaki bölgeye ( ortalama 1116 fps / 340 m/s) transsonik bölge adını veriyoruz.
Mermi, bu bölgede sürüklenme katsayısının ani düşmesiyle, balistik değerlerinde, basınç merkezinde, ağırlık merkezindeki ani yer değiştirmeye bağlı olarak takla atabiliyor, az da olsa yön değiştirebiliyor, sıçrayıcı hareketler yapabiliyor. Transsonik bölgeye giren merminin nişan noktası (POA) ile vuruş noktası (POI) farklılaşıyor.
Yivlilerde jiroskopik stabilite, hızlı çıkış ve yapısı nedeniyle ancak uzun mesafelerde gerçekleşirken, yivsizlerde namlu çıkış hızı daha düşük, balistik katsayı kötü, sadece çekme stabilitesi olduğu için kısa mesafelerde bu olay gerçekleşiyor. Yivizlerde 100 m içinde transsonik bölgeye girmeyecek 32 gram çekirdeğin hızının en az 487,5 m/s (1600 fps) hızda olması gerekiyor. Genellikle 1300 fps (396 m/s) civarında namlu çıkış hızındaki yivsiz tek kurşunlar balistik katsayısına da bağlı olarak genelde 30-40 metrede transsonik olup isabet kaybediyorlar.
Aşağıdaki Taofledermaus videosunda Lee Key drive yivsiz tek kurşunların “Transsonik” hıza düştüğünde yaptıkları sıçrayıcı hareketleri izleyebilirisiniz:
Forumumuzdan Tonyukuk Bilge arkadaşımızın transsonik geçiş ile ilgili harika videoları:
Bu olayı test etmek için forumumuzdan LAMRETOEJ arkadaşımızla yaptığımız bir çalışmayı aktarmak istiyorum:
Bu çalışma için biri namludan sesüstü (Süpersonik) hızda çıkan bir tek kurşun, diğeri sesaltı (subsonik) hızda çıkıp transsonik (sesgeçişi) bölgesinden etkilenmeyecek bir tek kurşun:
Ayni mesafeden, barut miktarını ayarlayıp atmak zor iş. O nedenle merminin hedefe vardığı değişik Mach hızlarında mesafeyi ayarlayarak test etmek, hem subsonik hem de farklı hızlardaki tek kurşunlarla karşılaştırma yapmak için 2 tür fişek doldurarak hazırladım.
Bunlardan ilki süpersonik hızda Brenneke benzeri bir tek kurşun:
tapasıyla 32 gram gelen bu tek kurşunu GFS kovan üzerinde gelen U688 kapsül ve 1.55 gram D20V barut ile hazırladık.
Subsonik tek kurşunları da Brenneke çekirdek, Sterling kovan ve U688 kapsül ile 1.28 Maxam CSB 3 Barut ile hazırladık:
Önce atış düzeneğimizi hazırladık, uzaktaki atışları değerlendirebilmek için telefon kamerasına teleskobumuzu bağladık. İlk önce hangi Mach hızlarında hedefe ulaşacağını bulmak için Balistik katsayı tesbiti için 50 metre mesafeden hazırladığım süpersonik kurşunları 5 er atış yapıp namlu çıkış hızını ve hedefe vardığı andaki, hızlarını ölçtük.
Kronograf ile (1.5 m ötede) yaptığımız ölçümlerde namlu çıkış hızları 1277, 1284, 1291, 1265, 1288 fps (Ort. 1284 fps SD 9.27) olarak ölçüldü ( Yaklaşık 391,36 m/s). Daha sonra hedefteki hızlarını 944, 822, 934, 821, 945 fps ( Ort. 934 fps, SD 58.24) olarak ölçüldü (yaklaşık 284 m/s). formülle BC 0,09 olarak hesaplandı:
Daha sonra internette Ballistic Calculator programını kullanarak transsonik bölgeyi içeren 1.1 Mach, 1 Mach ve 0.9 Mach hızlarına kaç metrelerde ulaştığını hesapladık:
71 (78 yarda) metreden başlayarak kendi dolumumuz hem süpersonik hem de subsonik tek kurşunlarla atış yaparak grup yapma özelliklerini araştırdık. Atışlarımızı Beretta 1301 Tactical ve Aimpoint Micro T2 nişangah kullanarak yaptık. 71 metreden attığımızda süpersonik kurşunlarımız 0.9 Mach (1004) fps hıza düşerek hedefe ulaşacak, dolayısıyla transsonik bölge içinde kalacaktı. Transsonik bölgeden etkilenmeyen subsonik dolumlarımızla karşılaştırdık:
Süpersonikler (1202, 1238, 1279, 1244, 1213 fps SD 27) 27 cm bir dağılım yaparken, subsoniklerin (941, 900, 848, 826, 836 fps SD 43) 3 ü üstüste olmak üzere 10 cmlik gurup yaptı. Mach 0.9 hıza düşen süpersoniklerin transsonik bölgeden geçişleri nedeniyle dağıldığını gözlemiş olduk. Subsoniklerin standart sapması daha fazla olmasına rağmen transsonik bölgeden etkilenmedikleri için daha iyi gurup yaptığı anlaşılıyor. (Daha hassas ölçüm ve kıvırma ile standart sapma azaltılırsa bu mesafede çok daha iyi bir gurup yapılabilir)
Daha sonra süpersonikler için 1 Mach hızında hedefe ulaşacakları 40 yarda (36,5 m) den atışlarımızı gerçekleştirdik.
Süpersonikler 1278, 1279, 1287, 1297, 1300 fps (SD 9) , subsonikler 901, 874, 908, 960, 969 fps ( SD 36) hızlarında çıktılar (Hava ve namlu ısındığı için hızlar haliyle arttı)
Standart sapması daha fazla olmasına rağmen subsonikler yine üçü biribirine bitişik 7-8 cm lik bir gurup yaparken, süpersonikler hedefte daha çok toplanmasına rağmen Mach 1 hızında hedefte daha çok dağıldı. 20 cm bir gurup gibi görünse de sağ üst köşede bir flyer var.
Bu mesafede transsonik olmayan Bashieri & Pellagri Palla kurşunu ile karşılaştırma için atış yaptık. 1436, 1416, 1419, 1426, 1413 fps (SD 8.22) ile çok tutarlı bir gurup yaptığını gördük. Bu mesafede transsonik olan MECA Rifled Slug çok tutarsız çıkış hızları ile (973,1089,1360,1361,1378 fps SD 168.44) çok kötü bir dağılım yaptı.
En son atışımızı Supersonik dolumlarımızın hedefe 1.1 mach hızında ulaşacağı 13 metre mesafeden yaptık. Süpersonikler 1260, 1278, 1277, 1297, 1278 fps (SD 11.71) hızlarında, Subsonikler 981, 971, 894, 934, 939 fps ( SD 30.73) hızlarında çıktılar. Ancak subsonikler, transsonik olmadığı için daha sıkı ve tutarlı bir gurup yaptılar (üstte ve alttaki izler tapa izidir)
yaptığımız çalışmadan şu sonuçları çıkarttık:
1. Yivsiz tek kurşunlar 1400 fps namlu çıkış hızının altında 40 metre içinde transsonik bölgede hız ve isabet oranlarını kaybederler. ( 100 metre içinde transsonik olmamaları için 1600 fps üstünde namlu çıkış hızı gerekli)
2. Yivsiz tek kurşunlarda hassas hazırlanmış subsonik tek kurşunlar ile 100 metre içinde çok isabetli ve konforlu atış imkanı vardır.
Yivsizlerde subsonik kurşunlar düşük enerjileri nedeniyle avda bazı koşullarda kullanılabilir. Ancak düşük geri tepmesi, az ses çıkartması, yüksek isabeti, mükerrer atışlarda hedeften sapmama gibi özellikleri ile hedef atıcılığı için çok avantajlıdır. Trap ve skeet de de önleme mesafeleri arttırılarak güzel atışlar sağlanmaktadır.
Fortis Fortuna Adiuvat
Yorumları: 771
Konuları: 230
Teşekkür Alındı: 716 mesajda 3,740
Teşekkür Verildi: 1,246
Kayıt Tarihi: 18-02-2024
Elinize sağlık Sabri Hocam. Mükemmel bir deney ve deneye uygun önemli sonuçlar.
Anlayabilmek için 2 kez okudum. Ama,sonuçta anladım.
Av yapmadığım için,düşük geri tepmesi,sesinin düşük olması,yüksek isabet oranları
vb.nedenlerden dolayı subsonik tek kurşunlarla atış yapma zamanı geldi.En yakın
zamanda deneyeceğim.
Aşağıdaki 1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için ceycey'e teşekkür ederiz:1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için ceycey'e teşekkür ederiz.
• Sabri (19-04-2024)
Yorumları: 329
Konuları: 29
Teşekkür Alındı: 299 mesajda 1,152
Teşekkür Verildi: 1,057
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
Elinize emeğinize sağlık.
Meraklısı için çok faydalı ve hem de Türkçe kaynak olması sebebiyle bulunması zor.
Maalesef ülkemizde ya kanun, ya prosedür, ya da ekonomi nedeniyle yivsiz tüfek ve tek kurşuna önem vermek durumunda kalıyoruz. Aslen kurşunun olayı yivli tüfek, en azından rifled slug ama ülkemizin durumu malum. Misal Amerikalıların yivsize bakışı şevrotinde 25, tek kurşunda ise 50 metre. Bizde mecburiyetten yivsize doğasına aykırı misyon yükleme durumu var. Şöyle bir örnek vereyim, youtube da yayın yapan bir av bayiisi arkadaş ki iyi niyetli birine de benziyor, 410 tek kurşunla 200 metre, 410 magnum kurşun ile 250-300 metreden bahsediyor. Pek yapmam ama dayanamayıp yazdım, 300 metrede 410 kurşun ile grupmanı geçtim, mekanik nişangah ile 300 metre nasıl görünür. Gerçi yivli muhabbeti de aynı, yivli tüfek ve dürbün aldım deyince insanlar 1000 metreye atmıyo musun, diyorlar...
Konuya dönecek olursak, ülkemizdeki kurşun piyasası yüzde yüz av piyasasına yönelik olup, atıcılık diye bir mefhum olmadığından bulunabilirliği olacağını pek sanmıyorum ama, bizim gibi hazır mühimmata mahkum kişiler için piyasada subsonik tek kurşun bulma imkanı var mıdır?
Aşağıdaki 3 kullanıcılar diyor Bu gönderi için blacksea'e teşekkür ederiz:3 kullanıcılar diyor Bu gönderi için blacksea'e teşekkür ederiz.
• Sabri (19-04-2024), Shepherd (20-04-2024), yaaslanturk (26-09-2024)
Yorumları: 509
Konuları: 136
Teşekkür Alındı: 487 mesajda 2,979
Teşekkür Verildi: 988
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
Sayın Blacksea,
Yurdumun çoğu standart avcısı, arkadaşından duyup iyidir dediği fişeği kullanır, forumlarda falanca av için hangi fişek iyidir diye sorar, zaten yurdumun av fişeği üreticisi de standart belirlemez, aynı fişeği bir o barutla bir bu barutla üretir. Kutuların üzerinde test namlusu üzerinden namlu çıkış hızını yazmaz, balistik tablo belirtmez.
Yazdığınız gibi yivliye ulaşamayan yurdum avcısı, atıcısı yivsiz tek kurşunlara çok önem atfeder. Tesadüfen denk getirdiği uzun mesafe atışlarını şehir efsanesi haline getirir. Her fişek, her tüfek aynı özelliklere sahip gibi tek kurşun 50 metrede, 100 metrede, 150 metrede ne kadar düşer diye videolar yapar, çünkü yivsiz balistiği, balistik tablo bilmez.
Uzun mesafede isabeti etkileyen Tüfeğin namlu boyuna göre fişek davranışını, fişeğin namlu çıkışındaki alfa açısını, namlu salınımını bilmez. Yivsiz fişeklerin hangi nedenlerle kısa mesafede transsonik zona girip yön değiştirdiğini anlatmaya çalıştım son yazımda.
Şunları anlatmak istedim:
* Yivsiz tek kurşunlar, yivlilerin aksine kısa mesafede transsonik bölgeye girip ya takla atar ya da sıçrayıcı hareketlerle nişan noktasından sapar (Tonyukuk Bilge arkadaşımın YouTube sitesinde bunların çok örneği var)
https://youtu.be/hcf_X-JY9bQ
https://youtu.be/HE4PxG5YIZE
https://youtu.be/kRoBmoO08nU
** 40-50 metre mesafeye atacaksanız transsonik etkilenme olmaması için yivsiz fişek namlu çıkış hızı 1400 fps ( 426 m/s) üzeri, 100 metreye atıyorsanız 1600 fps (487 m/s) hızlarının üstünde olmalıdır.
*** Atıcılık yapıyorsanız hamallık etmeyin, hem yorulmamak hem de isabet ve grupman için subsonik fişek kullanın. Piyasada subsonik saçma yabancı markalarda var, ama subsonik yivsiz tek kurşun yok (Subsoniklerin kullanım sorunlarını ilgili konu başlığında yazacağım)
Saygılar
Fortis Fortuna Adiuvat
Aşağıdaki 3 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz:3 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz.
• blacksea (19-04-2024), ibrahimo (14-02-2025), yaaslanturk (26-09-2024)
Yorumları: 329
Konuları: 29
Teşekkür Alındı: 299 mesajda 1,152
Teşekkür Verildi: 1,057
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
19-04-2024, 18:11
(Son Düzenleme: 19-04-2024, 18:12, Düzenleyen: blacksea.)
(19-04-2024, 09:26)Sabri yazdı: Sayın Blacksea,
Yurdumun çoğu standart avcısı, arkadaşından duyup iyidir dediği fişeği kullanır, forumlarda falanca av için hangi fişek iyidir diye sorar, zaten yurdumun av fişeği üreticisi de standart belirlemez, aynı fişeği bir o barutla bir bu barutla üretir. Kutuların üzerinde test namlusu üzerinden namlu çıkış hızını yazmaz, balistik tablo belirtmez.
Yazdığınız gibi yivliye ulaşamayan yurdum avcısı, atıcısı yivsiz tek kurşunlara çok önem atfeder. Tesadüfen denk getirdiği uzun mesafe atışlarını şehir efsanesi haline getirir. Her fişek, her tüfek aynı özelliklere sahip gibi tek kurşun 50 metrede, 100 metrede, 150 metrede ne kadar düşer diye videolar yapar, çünkü yivsiz balistiği, balistik tablo bilmez.
Uzun mesafede isabeti etkileyen Tüfeğin namlu boyuna göre fişek davranışını, fişeğin namlu çıkışındaki alfa açısını, namlu salınımını bilmez. Yivsiz fişeklerin hangi nedenlerle kısa mesafede transsonik zona girip yön değiştirdiğini anlatmaya çalıştım son yazımda.
Şunları anlatmak istedim:
* Yivsiz tek kurşunlar, yivlilerin aksine kısa mesafede transsonik bölgeye girip ya takla atar ya da sıçrayıcı hareketlerle nişan noktasından sapar (Tonyukuk Bilge arkadaşımın YouTube sitesinde bunların çok örneği var)
https://youtu.be/hcf_X-JY9bQ
https://youtu.be/HE4PxG5YIZE
https://youtu.be/kRoBmoO08nU
** 40-50 metre mesafeye atacaksanız transsonik etkilenme olmaması için yivsiz fişek namlu çıkış hızı 1400 fps ( 426 m/s) üzeri, 100 metreye atıyorsanız 1600 fps (487 m/s) hızlarının üstünde olmalıdır.
*** Atıcılık yapıyorsanız hamallık etmeyin, hem yorulmamak hem de isabet ve grupman için subsonik fişek kullanın. Piyasada subsonik saçma yabancı markalarda var, ama subsonik yivsiz tek kurşun yok (Subsoniklerin kullanım sorunlarını ilgili konu başlığında yazacağım)
Saygılar
Sayın Sabri,
Bizdeki üreticilerin toplamında şu yukarıda bilimsel bir şekilde anlattığınız transsonik olayını bilen olmadığına, varsa da numunelik maximum bir kişi olduğuna yemin edebilirim, ispat edemem.
Yivsiz bir yana, yivlide de aynı. Sterling 308 mühimmatının hız, enerji, düşme vs bi verisi yok. İnsanlar Facebook gruplarında birbirlerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Sterling in birini artık Türkiye'de satmadığı 2 çeşit 308, toplamda galiba 5 çeşit yivli tüfek için ürün çeşidi var, veri yok. Sellier & Bellot markasının 308 de 20 çeşit ürünü, toplamda belki 1000 çeşit ürünü var, hepsinin ayrıntılı balistik verileri mevcut. Ha belki de dediğiniz gibi üretim sürecinde barut vs standartı olmadığından tablo yapmanın manası da yok, bilemiyorum. İşin enteresan tarafı MKE'de 2-3 aydır 308 Sterling yok, insanlar gelse diye bekliyorlar. Şimdi bu şartlarda üretici de kendi açısından haklı, ne verse piyasaya malum ekonomik ve bulunabilirlik şartları nedeniyle gidiyor. Kullanıcı bilinçlenmedikçe, üretici minimum maliyet maximum kar demeye devam edecektir.
Yivsize dönecek olursak; 20 yıl önce Remington kurşunların ota, püsüre atılabildiği zamanlar. O zamanki Sarsılmaz Mercan'da sonradan rahmetli olan ve maalesef adını hatırlayamadığım bir amca vardı, ben de birkaç defa mühimmat almıştım, bir keresinde kendisine low veya managed recoil olarak adlandırılan tek kurşunlardan ithal etmelerinden bahsettim, bir süre uğraştıktan sonra rahmetli anladı ne demek istediğimi. 'Yeğenim onu getirsek ya elimizde kalır ya da adımız çıkar zayıf fişek satıyorlar, bize vurdu mu domuza takla attıracak kurşun lazım' demişti ki haklı neticede kullanıcının talebi bu yönde.
Şimdi baktım halen ana vatanında satışta bahsettiğim ürün:
https://www.remington.com/shotshell/29-20290.html
Saygılar
Aşağıdaki 1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için blacksea'e teşekkür ederiz:1 kullanıcı diyor ki Bu gönderi için blacksea'e teşekkür ederiz.
• Sabri (19-04-2024)
Yorumları: 509
Konuları: 136
Teşekkür Alındı: 487 mesajda 2,979
Teşekkür Verildi: 988
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
19-04-2024, 20:11
(Son Düzenleme: 19-04-2024, 20:13, Düzenleyen: Sabri.)
(19-04-2024, 18:11)blacksea yazdı: Bizdeki üreticilerin toplamında şu yukarıda bilimsel bir şekilde anlattığınız transsonik olayını bilen olmadığına, varsa da numunelik maximum bir kişi olduğuna yemin edebilirim, ispat edemem
Yivsize dönecek olursak; 20 yıl önce Remington kurşunların ota, püsüre atılabildiği zamanlar. O zamanki Sarsılmaz Mercan'da sonradan rahmetli olan ve maalesef adını hatırlayamadığım bir amca vardı, ben de birkaç defa mühimmat almıştım, bir keresinde kendisine low veya managed recoil olarak adlandırılan tek kurşunlardan ithal etmelerinden bahsettim, bir süre uğraştıktan sonra rahmetli anladı ne demek istediğimi. 'Yeğenim onu getirsek ya elimizde kalır ya da adımız çıkar zayıf fişek satıyorlar, bize vurdu mu domuza takla attıracak kurşun lazım' demişti ki haklı neticede kullanıcının talebi bu yönde.
Sayın blacksea,
Yurdumun üreticileri hala inovasyon ve yenilik peşinde değiller. Taklitten öteye pek geçtiklerini düşünmüyorum. O nedenle de yivsiz balistiği diye bir kavramdan çok uzaklar. Üretilmiş fişeklerden komik örnekler verebilirim.
Bizim tabanca(biraz)tüfek forum üyeleri bile, alamayacağı, alsa da çoğu ev hapsinde olacak tabancaların peşinde koşarken, yivsiz tüfeğe pek değer vermiyor. Çok ilgi olmadığı gibi, birçoğu için bilgi de gerekmiyor. "Domuza takla attırsın yeter" güzel bir saptama. Rahmetli amcayı gel de anma.
Üreticiler tabii ki arz talep kanunlarına göre üretim yapıyor. Talep olsa konuya mutlaka eğilirler. Ama değerini bilen elin gavurunun memleketinde envai çeşit subsonik mühimmat var:
Özellikle günde 300-500 fişek atan trap-skeet atıcılarının favorisi bunlar. Pekala avda da kullanılıyor:
Yivsiz tüfeklerde subsonik fişek kullanımı
Çok sayıda fişek atanların karşılaştığı sağlık sorunlarını da gözardı etmemek lazım:
Sürekli yüksek geri tepmenin boyun fıtığı oranını arttırdığı, omuz kuşağı bağlarında yırtıklar hatta ufak kırıklar yaptığı biliniyor. Katarakt ameliyatı olanlarda içeri takılan merceği oynattırabiliyor. Ama daha kötüsü retina ayrılması (Retinal dekolman) sebebi olduğu, özellikle atış gözünde körlüğe kadar varabilen zararlar çıkarttığı da bir gerçektir.
Yivsiz balistiği ile ilgili onlarca yazı yazdım, umarım yazıları suya yazmamışımdır.
Saygılar
Fortis Fortuna Adiuvat
Aşağıdaki 2 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz:2 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Sabri'e teşekkür ederiz.
• blacksea (19-04-2024), yaaslanturk (26-09-2024)
Yorumları: 329
Konuları: 29
Teşekkür Alındı: 299 mesajda 1,152
Teşekkür Verildi: 1,057
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
Sayın Sabri,
Maalesef acı memleket gerçekleri.
Yerli üreticilerden biri şu aşağıdaki üretimlerden birini yapsa;
-Küffarın low veya managed recoil dediği özellikte tek kurşun (artı olarak transsonik te)
-Federal'in flite control benzeri tapalı (ve de tercihen gene low recoil) şevrotini,
Diyeceğim ama korkarım ki birilerinin bunları yapma ihtimali, forumdan birinin Kasım'da USA başkanı olma ihtimali kadar.
Saygılar
Yorumları: 165
Konuları: 13
Teşekkür Alındı: 123 mesajda 351
Teşekkür Verildi: 441
Kayıt Tarihi: 19-02-2024
Yüksek lisans tezlerinde bile bulunmayacak detayli ve bilimsel bir yazı olmuş. Bu yazıyı hazmedebilirsem yiv siz atışlarında önemli derece de yol katabilidim demektir.
Saygilar.
Tehlikeli silahlar yoktur. Sadece tehlikeli insanlar vardır.
Şehit Amfibi Uzman Çavuş Muhammet Fatih Durhan
Şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz
Kurban İkbal Uzuner Kurban Ayşenur Halil
Aşağıdaki 2 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Shepherd'e teşekkür ederiz:2 kullanıcılar diyor Bu gönderi için Shepherd'e teşekkür ederiz.
• Sabri (20-04-2024), yaaslanturk (26-09-2024)
|